Moto Kuryelere Vergi Düzenlemesi Hakkında Esnaf Kurye Odası Başkanı Ramazan Akpınar Açıklama Yaptı
Ankara – Bayram sonrasında TBMM’de ele alınması beklenen torba yasayla, gayrimenkulden kripto para ticaretine kurumlar vergisinden yurtdışı çıkış harcına ve moto kuryelere kadar her alanda vergi düzenlemeleri gelmesi bekleniyor.
Hükümet, moto kuryeleri gelir vergisi kapsamına almayı planlıyor. Sosyal medya fenomenlerine benzer bir vergilendirme usulü uygulanması ve belirli bir gelir seviyesine kadar sadece stopaj yoluyla vergilendirme yapılacağı ifade ediliyor.
Moto kuryeler, Türkiye’de kurulu bankalarda hesap açtırarak tüm gelirlerini bu hesap üzerinden tahsil etmek zorunda kalacaklar. Bankalar, bu hesaplara aktarılan tutarlar üzerinden %15 gelir vergisi kesintisi yapacak.
Basına sızdığından beri kuryeler arasından büyük yankı uyandıran torba yasadaki kuryelere vergi düzenlemesi hakkında Ankara Yük Taşımacılığını Destekleyici Hizmet Verenler Esnaf Odası (AYTHESOD) Başkanı Ramazan Akpınar önceki gün bir açıklama yaptı.
“Malumunuz dün Maliye bakanımızın açıklamış olduğu esnaf kuryelere hatta motosikletli kuryelere yönelik yeniden vergilendirme sistemi ile %15 spotoaj alınacağıyla alakalı bir açıklama olmuştur, bize de odamıza da çok sayıda sorular gelmektedir. “ diyen Akpınar konuya dair “Kurye Odası” nın yaklaşımını açıkladı; “Bir takım açıklamalarda bulunacağım, devlet büyüklerimize de maliye bakanımızı da bu konuda kuryelere vergi sisteminden nasıl bir oran belirlenmesi gerektiğini de burada rakamlarla açıklayacağım. Değerli meslektaşlarımız biz mevcut sistemde zaten gerçek vergi mükellefiyiz yani medyada söylendiği gibi biz herhangi bir vergi kaçağı da yapmıyoruz hatta şu anda en çok veriyi veren mesleklerden biri de biziz. Biz gerçek usül vergilendirme için %20 kdv %20 gelir vergisi artı bunların her ay kdv beyannamesi üç ayda bir geçici vergi beyannameleri, muhasebe, beyanname ücreti gibi bir çok belgeleri ödüyoruz. Bu maliye bakanımızın açıklamış olduğu gelir esaslı %15 sadece stopaj ödemesi ve bunu da vergiden düşürmesiyle alakalı lazım olan bu sistemi bu düzenlemeyi biz zaten destekliyoruz biz de böyle olmasını istiyoruz, güzel bir düzenleme biz vergi fatura ve fiş fatura toplamadan yeniden vergilendirme sistemiyle biz de bu şekilde devletimize vergimizi ödemek istiyoruz.
Yalnız sorun şurada sayın bakanımız ve sayın devlet büyüklerimiz biz zor şartlarda çalışan kazançları piyasada manipüle edilen 80.000 100.000 120.000 gibi rakamlar yok evet 80.000 TL belki 70.000 TL 50.000 TL fatura kesim de vardır ama bunlar kar değil, bunlar tamamen 15-16 saat 18 saat çalışıp hak ediş toplam ciro tutarıdır. Yani bugün 60.000 TL 70.000 TL kazanan birinin kazancının içerisinde giderler de var bu giderler de rakamlarıyla bahsedeceğim. Bizler zor şartlarda yağmur da çamurda selde çalışarak evine ekmek götürmeye çalışan emekçileriz. Biz daha önce halk otobüslerinde de yapıldığı gibi %2,5 gelir beyan esaslı olarak vergilendirme sistemine geçmek istiyorduk bunla alakalı da gelir idaresi başkanlığında üç defa toplantı yaptık ve gelir idaresi başkan yardımcıları ve daire başkanlarıyla da bunla alakalı da malumatları verdik sunumlar yaptık. Bizler ciddi anlamda bir vergi ödemekteyiz yine bize devletimize her zaman sadık olduğumuz gibi yine verdiğimiz ödemek istiyoruz ama bugün halk otobüsleri %2,5 verirken taksiler, dolmuşçular, servisçiler, berberler, pazarcılar bunun üzerinde hiç vergi vermezken, YouTuberların, influencerların yapmış oldukları ciroların hatta dolar üzerindeki kazançların %15’ini verdikleri gibi bizden de böyle bir vergi istiyorlar bu gerçek anlamda bizim için büyük bir yük ve büyük bir külfet olur bizden %15 gelire göre veremeyiz biz gelir beyanına göre burada herhangi bir kaçak yapma şansımız bile yoktur çünkü biz Türkiye’deki e ticaret firmalarıyla iş ortaklı çalıştığımız için burada biz ev fatura zorunluluğumuz kanunen olmasa da iş ortaklarımız tarafından e fatura zorunluluğumuz vardır ve burada da gelirimizin tamamı ve banka üzerinden aldığımız için biz buradan 1 kuruş bile vergi kaçırma ihtimali ve şansımız yoktur. Bunun için biz de en az halk otobüsleri gibi % 2,5 hadi devletimize bizim biraz daha karımız olsun biz yine fedakarlık yapalım biz %5 vergiyle vergilendirmek istiyoruz %5 üzeri ciddi anlamda bizi yorar. Biz giderlerimizden de bahsedelim sayın bakanımız ve sayın devlet büyüklerimiz bizim giderlerimizle bizim sermayemiz her şey önce canımız, bizim bedenimiz biz kaza yaptığımız zaman kaportamızda bizim bedenimiz oluyor biz günlük en az 200 300 TL benzin yaksak 200- 300 km yapıyoruz en kötü ihtimal bu da şu anki ekonomik durumda benzin fiyatları ortada. En az 200-250 lira 300 lira benzin yakıyoruz bunu ortalamaya vurduğumuz zaman aylık en az 6-7 bin lira bizim benzin giderimiz var. Bakın bunları gider olarak gösteremeyeceğiz artı yemeğimizi kendi cebimizden karşılıyoruz bugün biz dışarıda en az 2 öğün yemek yemeğe kalksak öğünü 300 liradan en az 400 lira 500 lira hadi bunu da en aza indirelim 200 lira 300 lira yemek parası verdiğimizi düşünürsek 2 öğünde aylık biz en kötü 6-7 bin lira yemek parası veriyoruz. Aynı zamanda bizim motosikletlerimiz ile günde 300-300 kilometre yaptığımız için ayda biz 9-10 10.000 kilometre yol yapıyoruz bu da demek ki ayda en az 2-3 sefer normal periyodik bakımına ve 1 seferde genel bakıma yerine girmek durumunda bizim motosikletlerin bakım giderleri de ucuz değil maalesef ki en az bizim 5-6 bin lirada aylık motosiklet bakımlarımızın giderleri var. Artı bizim ekipmanlarımızın parasını biz ödüyoruz ticaret firmaları bile reklamlı kıyafetlerini, ekipmanlarını bize parayla satıyorlar ücretsiz olarak reklamlarını yapıyorlar ve biz bunların bile ücretlerini cebimizden veriyoruz bunlar da yılda bir olduğu için maalesef ki yılda bir değiştirmemiz ve bunlara da yıllık 8.000 lira 10.000 lira bir ödeme yapmamız gerekiyor bizim ciddi anlamda giderlerimiz çok fazla ssklı değil bağkurlu çalışanlarız velev ki kaza yaptık en az 10-15 gün, 3 ay 6 ay 1 yıl çalışamayan arkadaşlarımız var bizlerin sigortalı ve sosyal haklarımız olmadığı gibi vergi mükellefi olmakla tüm sosyal haklarımızı kaybetmiş durumdayız ve biz bu sosyal haklarımızı da maalesef alamıyoruz.”
“Bizler vergi mükellefiyiz ve bağkurluyuz” diyen Ramazan Akpınar açıklamasına şöyle devam etti; “kaza yaptığımızda da rapor ücreti alamıyoruz çalışmadığımız için de yattığımız günün parasını alamıyoruz biz e ticaret firmalarıyla herhangi bir maaş karşılığında da çalışmıyoruz bunu da belirtmek istiyorum. Bizler attığımız pay üzerinden para kazanıyoruz. Şimdi eğer bu sistemde olursak vergilerimiz biz daha çok paket atıp daha çok para kazanmak için ki bu firmaların işine geliyor ne kadar paket o kadar para diyor bu sefer de ne oluyor arkadaşlarımız kural ihlalleri yapmak zorunda kalıyorlar hız baskısı altında kalmak zorunda kalıyorlar ve bunlarda bizim canimizi da malımızı da tüm vatandaşlarımızın canını da malını da tehlikeye atıyor. Bizler insani şartlarda çalışıp insani şartlarda yaşamak ve kazanmak istiyoruz ve bu yüzden de insani şartlarda bir düzenlemenin getirilmesini istiyoruz. bizler de çalışma saati bile yok normalde sigortalı çalışıyor olsak 8 saat 8,5 saat sınır varken biz esnaf olduğumuz için firmalar bizi 16 saate kadar 18 saate kadar çalıştırabilir ve biz çalışmak zorundayız neden daha fazla ciro yapalım ve daha fazla para kazanalım diye burada uykusuz otobüs şoförü taksi şoförü 4 saatten fazla çalışamıyor dinlenmek zorunda kalıyorsa bize de böyle bir sınırlamanın getirilmesi gerekmiyor mu? Bizler moto kuryelerin mevcutta ne kadar kazandığını ve size anlattığım bu şekilde de ne kadar giderimiz olduğu da ortada aşikardır. Bizimde yeniden vergilendirme sistemiyle %15 değil halk otobüsleri gibi % 2,5 bile yapmıyorsanız biz yine devletimize daha fazla verelim en azından %5 yapın milyon liralık plakalı halk otobüsleri, ticari taksiler, servisler hiç vergi vermezken biz %15 istenmesi adil değildir. Bizler her zaman pandemi de en önde giden devletimizin milletimizin yanında biz vardık 6 Şubat depreminde yine motosikletlerimizle biz vardık biz her koşulda devletimizin ve milletimizin yanındayız nasıl halk otobüsleri % 2,5 vergi veriyorsa berberler hatta pazarcılar bile basit usülden vergi vermiyorsa biz vergimizi verelim ama %15 değil sayın devlet büyüklerimiz ve maliye bakanımız %5 verelim. Biliyoruz devletim de şu an ekonomik buhran, ekonomik kriz içerisinde bizler de bu ekonomi destek olmak istiyoruz devletimize ama burada bir yanlış anlaşılma var zannedersem bu moto kuryelere özel bir şey ama şunu da söylemek istiyorum sayın bakanımıza ve devlet büyüklerimize bizim motosikletli kurye diye bir nace kodumuz bile yok burada kurye faaliyetleri diye bir nace kodumuz var bunu belirtmek istiyorum.
Kurye faaliyetleri deyince de diğer kuryeler yani bu işi daha profesyonel yapan daha büyük olan yanında 300-500 kurye çalıştıran firmalarda yararlanacaklar o yüzden bu nace kodların ayrılması lazım. Motosikletli kurye diye bir nace kodu verilmesi lazım. Bizler bireysel çalışıyoruz e-ticaret firmaları bize yanımızda yedek bir kurye bile çalıştırmamıza izin vermiyorlar. Yani sözüm ona biz patron kuryeyiz ama işçiden bir farkımız yok. Patron nedir? Yanı eleman çalıştırır ve kendi çalışma saatlerinde kendi belirler değil mi? Ne giyeceğini, nasıl çalışacağını ama biz bunlardan bile yoksunuz. Çünkü ticaret firmaları kağıt üzerinde bize patronsunuz diyorlar, Biz kaza yaptığımız zaman ya ben kaza yaptım başka bir arkadaşım da aynı şartlar taşıyor, ben de onun patron olarak sigortasını yapayım o çalışsın bir hafta, on gün, bir ay ya da işte altı saat o çalışsın altı saat ben çalışayım diyemiyoruz. Taksicide böyle bir imkan varken, servisçide, dolmuşta, otobüste, berberde herkes patron, esnaf kayıtlı olarak böyle bir şey yapabiliyorken biz bunları yapamıyoruz.”
Hükümet yetkililerine seslenen Ramazan Akpınar bahşişten bile vergi alınmasına dikkat çekti;
“Yine söylüyorum sayın maliye bakanımız bizim motosikletli kurye diye bir nace kodumuz yok. Bu vergilendirme sistemini kurye faaliyetleri olarak yapacaksanız burada bu ayrıma çok dikkat edilmesi gerektiğini de söylüyorum. Bir de biz de online bahşiş alıyoruz. Ve bu bahşişlerimizden de vergi veriyoruz. Yani dünyanın başka ülkesinde böyle bir sistem var mı bilmiyorum ama Türkiye’de bizden başka bahşişinden vergi veren bir meslek grubu emin olun yoktur. Yani garsonlar, komiler, bellboylar, otelciler aklımıza gelen bahşiş alan hiçbir meslekte bahşişini vergi veren meslek yok ama biz veriyoruz. Niye? Çünkü biz kayıtlıyız. Biz bahşiş bile kaçıramıyoruz. Bizim her şeyimiz sistemde. Biz her şeyimiz e-fatura üzerinde ve her şeyimizi beyan yapabiliyoruz. Biz bahşişimizden dahi vergi veren bir esnafız. Aslında biz işçiyiz ama maalesef bize esnaf demiştir. Biz esnaf kuryeysek de lütfen esnaflığın haklarını ve şartlarını yerine getirin. Bizi de o statüye alın. SSK’lı kuryeyken bizlerin daha çok sosyal hakları vardı. Ama maalesef şu an sosyal haklarımız yok. En azından bu vergi düzenlenmesinden de biz adil olarak %5 istiyoruz.%15 ciddi anlamda bizi çok zor duruma sokacaktır. Birçok arkadaşımız işinden gücünden olacak ve işsiz kalacaktır. Çünkü biz %15’i verdiğimiz zaman tamamen bugün 50.000 TL para kazanmamız 7.5 lirasını da bizim 7.500 lirasını da sorgusuz sualsiz alınca saymış olduğum giderlerden düşmeden vergi olarak vermek bizim gerçekten belimize büker. Çünkü biz bu 50.000 lirayı kazanmak için 8 saat değil 15 saat 16 saat tek başımıza alın terimizle kellemiz koltuğumuzda trafikte, sıcakta, soğukta, çamurda biz çalışıyoruz, stresin içinde biz. Biz youtuberlar gibi influencer gibi bir on dakikalık, yirmi dakikalık video çekip onu YouTube’a şuraya buraya atıp oradan gelecek kazançları dolar üzerinden bir kazanç sağlamıyoruz. Sayın maliye bakanımız biz emekçiyiz ve sizlerden çok rica ediyoruz. Bu odamızda esnaf kuryeler odamızı da daha güzel düzenlemeler olması için ticaret bakanlığımız tarafından kuruldu. Siz de her zaman bizim yanımızda oldunuz yine bizim yanımızda olmanızı istiyoruz.”
Mevcut tasarının kuryelerin yükünü daha da arttıracağını dile getiren Ramazan Akpınar şirketlerin kuryeler üzerinden kazançlarına dikkat çekerek vergi düzenlemesinin kuryeler lehine çıkartılması taleplerini dile getirdi: “Biz her zaman sizin yanınızda olduk. Devletimizin, milletimizin yanındayız yine her zaman yanında olacağız. Ama ciddi anlamda %15’lik bize çok büyük bir zarar verecektir, yük getirecektir. Büyük ve kocaman e- ticaret firmaları spor kulüplerine, spor liglerine birbirleriyle yarışarak milyarlar dolarlar vererek sponsor oluyorlar oralara para aktarıyolar. Ama bize çay kaşığının ucuyla bile vermiyorlar. Onlardan daha büyük vergi alabilirsiniz aslında sizler bizim yerimize kuryeler yerine değil de e-ticaret firmaları spor kulüplere sponsor olarak milyar dolarlar yatırmak için yarışan e-ticaret firmalarını bir denetime alsanız, onların bir vergi sistemine baksanız vergiyi bizden değil bizim iş yaptığımız iş ortaklarımızdan alırsanız daha iyi olur çünkü parayı biz değil onlar kazanıyorlar. Onlar parayı yüküyle, hamuduyla bütürürken bizler çay kaşığıyla değil, çay kaşığının ucundan bile bize vermiyorlar. O yüzden hatta e-ticaret firmaları bize vermeleri zorunluluğu olan kıyafetleri bile, yani logo’lu kıyafetleri, logo’lu çantaları var ya Sayın bakanımız, sayın yetkilerimiz, onları bize parayla satıyorlar, hak edişlerimizi kesiyorlar, onların bile bize vergisini, KDV’sini düşmüyorlar, üstüne bir de aldıkları üç liraysa beş liraya satıyorlar, onların da parasını bizden alıyorlar ama o paraları kazançlarda gidip büyük büyük spor gruplarına sağa sola sponsorluk olarak o paraları veriyorlar. Devletimize veriyorlar versinler ya da bize kazanç olarak versinler. Asıl parayı kazananlar onlar. Maalesef burada yine emeğe sömürülen, emeğe çalınan biz kuryeleriz. O yüzden bizim hakkımızı da savunacak tek yer devletimizdir. Biz de devletimizin kapısına sığınıyoruz. Biz yine önce Allah’tan sonra da devletimizle bu vergilerle yine bir düzenleme, bir güncelleme yapmanızı istiyoruz. Sisteme bir itirazımız yok. Bu sistemin böyle olmasını biz istiyoruz. Gelir beyan esası olarak yapılmasını istiyoruz. Ama oranında %15 değil, yüzde beş olmasını istiyoruz. Bu konuda da sizlerden ricamız var %15 adil değildir sayın yetkililer hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Allah’a emanet olun tekerinize taş gözünüze yaş değmesin selametle.”