Kadın Moto Kurye Olmak
Erkeklerin domine ettiği bir iş kolunda moto kurye olarak çalışan Cansu ile bütün gün trafikte olmayı, güvencesiz ve esnek çalışma koşullarını ve toplumun kadın moto kuryelere yaklaşımını konuştuk.
Cansu merhaba, kendinden biraz bahseder misin?
Merhaba. 29 yaşındayım. 5 yılı aşkındır İzmir’de ikamet ediyorum. Memleketim Artvin. Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, Müzik Bölümü (İÖ) mezunuyum. Mezun olduktan sonra çalışmak için İzmir’e yerleştim.
Moto kuryeliğe başlama hikâyeni merak ettim aslında. Kadın olarak zorluklarını da soracağım elbette ama bu mesleği tercih etmen nasıl oldu?
Asgari ücretle restoranda çalışırken moto kuryelik dikkatimi çekti. Bisiklet sürmeyi de sevdiğim için bu işe kolay adapte olacağımı düşündüm. Sonra arkadaşlarımın da desteğiyle ehliyet aldım ve moto kurye oldum.
Hoş bir hikâye, yanı sıra ataması yapılmayan bir öğretmen olarak bir şekilde hayata tutunma çaban olarak görünüyor moto kuryelik tercihin. Ne dersin bu konuda?
Mezun olduktan sonra her sene KPSS’ye girdim ancak hiçbirinde olumlu bir sonuç alamadım. Bu süreçte geçici bir meslek olarak bu işte çalışmaya başladım. Bazı çevresel etkenler beni zorlasa da moto kuryeliği eğlenceli hâle getirmeye çalışıyorum. Ne de olsa gezerek çalışıyorum.
“Çevresel” etkenlerin ne olduğunu tahmin etmekle beraber bunları senden duymak iyi olur. Mesleğinin avantajları ve dezavantajlarını da merak ediyorum. Açıkçası tam olarak nasıl soracağımı da bilmiyorum, sen anlat mesleğinin neleri kolay neleri zor?
Özellikle ilkbahar aylarında çalışmak çok keyifli oluyor. Hava sıcaklıkları ne çok soğuk ne de çok sıcak olduğu zamanlar paket atmak gezme hissi veriyor. Ama çok soğuk ve sıcak havalarda önlem almayınca eziyete dönüşebiliyor. Bunun yanında trafik durumu, diğer sürücülerin araç kullanma şekilleri gibi durumlar da çok önemli. Eğlenceli olduğu kadar tehlikeli bir meslek. Uzun çalışma saatlerinden bunaldığım da oluyor.
Kadın moto kuryeye toplumun, insanların bakışı nasıl? Olumlu olumsuz ilginç birçok şey yaşıyorsundur muhakkak. Mesela sipariş teslim ederken ya da trafikte kadın olduğunu gizlemek zorunda kalıyor musun?
İnsanlar genelde kadın olduğumu fark edince şaşırıyorlar. Bazılarına göre kuryelik erkek mesleği olarak görüldüğü için bu algıyla yaklaşıyorlar. Çirkin yakıştırmalar, öneriler duyduğum da oluyor, güzel şeyler duyduğum da. Tabii ki her zaman olumsuz eleştiri almıyorum. Kadınların, toplumun erkek işi gibi gördüğü meslek gruplarında çalışmalarını takdir eden, bunu destekleyen birçok insanla karşılaşıyorum. Özellikle kurye arkadaşların çoğu bize destek oluyor.
Bu yakıştırmaların ne olduğunu bir kadın olduğum için çok iyi biliyorum aslında, bu yüzden bunların neler olduğunu sormayacağım. Bu “öneriler” karşısında ne hissediyorsun peki, nasıl tepki veriyorsun?
Bu işin erkek işi olduğunu düşünen kesimle karşılaşmak beni öfkelendiriyor. Artık onlara kadınların da bu dünyada var olduğunu, yaşam savaşı verdiğini, sadece ev işleri yapmakla yükümlü olmadıklarını açıklamak bile gelmiyor içimden. Çünkü bu insanlarla konuşurken beni anlamadıklarını veya anlamak istemediklerini fark ediyorum. Üzücü bir durum. Ancak çalışırken elimden geleni yaparak başarılı olmaya çalışıyorum ki bizim de bu işi yapabildiğimizi anlasınlar. Olumlu olan eleştiriler ise hoşuma gidiyor, daha güçlü hissetmemi sağlıyor. Yalnız olmadığımın bilincine varıyorum.
Moto kuryelerin sürekli trafikte olmasının getirdiği tehlikeler, güvencesiz çalışma koşulları, açlık sınırındaki kazançları hakkında neler söylemek istersin?
Moto kuryelikte sürekli trafikte olduğumuz için her zaman dikkatli olmamız gerekiyor. Biz dikkatli olsak bile diğer sürücülerin yapacağı en ufak bir hata canımızı tehlikeye atabilir. Benim en çok dikkatimi dağıtan şey, stres. Günde 10 saat çalışıp hâlâ geçim sıkıntısı çekmek beni geriyor. Bir gün moralim yüksek çalışıyorsam diğer günü kötü geçirebiliyorum. Bu da çalışma şeklimi olumsuz etkiliyor. Moralimin bozuk olduğu günler trafikte hata yapmaya daha müsait oluyorum. Bir sürü kaza atlatıyorum. Çoğu hatamda şans eseri kaza geçirmiyorum. Bir de paketleri hızlı götürmem gerektiği için eğer yoğun trafik varsa daha çok stres yapıyorum.
Benim gibi esnaf kurye olarak çalışanlar için trafik kazaları, motor arızaları ve sağlık sorunları baş belası olabiliyor. Esnafız ama özel şirketler için çalıştığımız için kendi kurallarımızı kendimiz koyamıyoruz. Belli bir miktar ücretle özel sağlık sigortası yapıyorlar. Onun dışında herhangi bir güvencemiz yok. Onların belirlediği saatlerde ne olursa olsun çalışmak zorundayız. İzin almak istiyorsak ancak ücretsiz izne çıkabiliyoruz. Kaza yapmak bu yüzden de korkutuyor açıkçası. Sigortalı olmadığımız için kaza durumunda kimimize cezai işlem uygulanıyor, kimimizin sistemi kapatılıp bir süre çalışması engelleniyor, kimimiz de işten çıkarılıyor. Bu işte güvencemiz kendimiz olduğumuz için çok dikkatli olmamız gerekiyor. Kaza yaptığımızda bu “iş kazası” olarak geçmiyor.
Kurye kazançlarının çok fazla olduğuna dair haberler var. Benim hâlâ ödediğim borçlarım var. Haftanın 6 günü 10 saat çalışmama rağmen borçlarımı bitirebilmiş değilim. Yemek molası kullanmadan gün boyu harıl harıl çalışsam bile yüksek miktarlarda kazancım olmuyor. Motorun tüm masrafları, vergiler, bağkur borcu, kira, faturalar derken elimde ancak çok az bir miktar para kalıyor. Kredi kartı kullanmasam şu anki şartlarda kesinlikle geçinemezdim. Bazı dönemlerde kafelerde canlı müzik yapmak hem maddi hem de manevi olarak beni rahatlatıyor. Bütün gün paket atmak, trafikte olmak fiziksel ve zihinsel olarak beni yoruyor. İş çıkışı bir kafede canlı müzik yapmaya gidince kendimi daha iyi hissediyorum. Hem arkadaşlarımla beraber müzik yapmış oluyoruz, eğleniyoruz hem de para kazanıyoruz. Ruhumuz dinleniyor. Tabii bu, ne kadar sürdürülebilir bilemiyorum.
Moto kuryeler olarak iyi olma hâlimizi hep kendimiz gözetmek zorunda kalıyoruz. Hep çok dikkatli olmak zorundayız. Yoksa bu mesleği uzun yıllar yapabilmek mümkün değil. Hem trafikte olduğum için hem de kadın olduğum için her zaman herkese karşı çok temkinli olmam gerekiyor.
Son yıllarda önemli mücadele alanlarından biri de moto kurye örgütlenmeleri. Hem bu örgütlenmeleri nasıl değerlendirdiğini hem de kadınları bu örgütlenme deneyimlerinin neresinde gördüğünü merak ediyorum.
Örgütlenmenin; haklarımızı arayabilmemiz, ses getirebilmemiz için her zaman önemli olduğunu düşünüyorum. Örgütlenmek, bireysel olarak da daha iyi hissetmemizi sağlıyor. Çoğu zaman aynı koşullarda çalıştığım meslektaşlarımın bir sorun karşısında hep bir ağızdan ses çıkarması daha cesur hissettiriyor.
Kadınların bu mesleği yaparken karşılaştığı bazı zorlukları düşünürsek örgütlü mücadelenin içerisinde bulunmamızın da önemli olduğunu anlayabiliriz. Biz kadınlar olarak her meslek grubunda bulunabiliriz. Bu dünyada biz de yaşıyoruz, mücadele ediyoruz. Bizim isteklerimizi ve sorunlarımızı göz ardı edenlere karşı hep birlikte mücadele ederek kendimizi görünür kılmamız bizi daha çok cesaretlendiriyor. Bunu sağlayan da örgütlü mücadele.