Moto Kurye Haber Röportaj: Kaza Geçiren Cem Ersoy İle Konuştuk

3399

Mesut Çeki

Türkiye’nin en bilinen yemek dağıtım şirketlerinden birinde kuryelik yaparken kaza geçiren Cem Ersoy ile konuştuk.

Röportajdan bazı kesitler :

Merhabalar kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?
Merhabalar ben Cem Ersoy. İstanbul Kartal doğumluyum. Aşağı yukarı 25 senedir bu işi yapıyorum. Global bir firmada 6-7 senedir çalışıyorum. Önce taşeron şirketinde çalışıyorduk sonra global şirketin kendisine geçtik. Her şey çok iyi giderken bir anda sarpa sarmaya başladı.

2021 yılında mesai saatleri içerisinde ciddi bir kaza yaptığınızı biliyoruz. Bize kaza anını ve daha sonra kazadan sonra sağlık açısından neler yaşadığınızı anlatır mısınız?
Yaşadığım süreç çok acı bir süreçti. Kazayı yaşadım hiçbir arkadaşımın kardeşimin başına gelmesini istemem. Tekerleklerine taş değmesin. Kazadan sonra bağlı bulunduğum kurum herhangi bir şekilde sahip çıkmadı. Kendimi çok yalnız hissettim, aklınıza gelecek olan maddi manevi her konuda yalnızlık çektim. Yalnız bırakıldım büyük acılar çektim. Tedavilerim cevap vermedi. Neticede ameliyat oldum. Ameliyattan sonraki tedavi dönemi bittikten sonra şu an elimi %60°’de kullanamıyorum. Bundan sonraki sürecin ne olacağını bilemiyorum. Doktor raporlarında ağır kaldıramaz raporum var. Fakat bu süreç nasıl devam edecek bu saatten sonra ne kadar daha bu işi yapabileceğim o da muallak. Ve kendimi çok yalnız hissediyorum.

Kaza sonrası şirketin sizi yalnız bıraktığını ve çeşitli zorluklar yaşadığınızı söylediniz. Peki kazan sonra hukuki olarak ve şirket ilişkileriniz bağlamında neler yaşadınız?
Şu an bir gerginlik yaşıyoruz. Neden çünkü kazadan sonra geçtiğimiz yıl 9. ayda emekli olmam gerekiyordu. Fakat sigorta pirimlerim yatırılmadığı için emekli olamadık. O süreçte maaşım ödenmedi, yemek param ödenmedi ve sigortam yatırılmadı. Taki yılbaşından hemen öncesinde hukuksal süreç başlatana kadar. O günden beri de hukuksal süreç devam ediyor. Ocak – Şubatı yatırdılar sigortamı. Şimdi 20-25 günlük sigorta primim kalmıştı yatırılması gereken dediler ki “Mart ayında sizin pirimlerinizi yatıramadık. Çünkü üzerinize haciz geldi” Yani çok alakasız bir dönem alakasız işler benim sigortamın hacizle ne alakası var. O yüzden yatırmamışlar. Şu an ben şirket nezdinde raporluyum. Raporlu olduğum için bu ayı yatıracaklar. Nisan ayı yatırdıklarırsa eğer mayıs ayında emekliliğe hak kazanacağım. Ama bunu gecikmeli olarak dokuzuncu aydan beri alacağım. Bu süreçte yaşadığım bütün zorluklar maddi manevi yıkıntıları hiçbir şekilde şirketim karşılamıyor ve sebepleri ve gerekçeleri de devletin bana vermiş olduğu rapor paralı imiş. Bence çok komik ama yalnız bırakılmanın Nirvanasındayım.

Şirketle davalı olduğunuzu söylediniz. Birçok kurye böyle hukuki süreçlerde yalnız kaldığını ve yanlış adreslere gittiği için mağduriyetler yaşadığını ifade ediyor. Peki siz bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşadınız mı . Benzer sorunlar yaşayan kuryelere ne önerirsiniz?

Bu süreçte en büyük şansım en iyi avukatı bulmak oldu. Burdan avukatıma çok teşekkür ederim.Her şeyin en ince ayrıntısına kadar düşünüp benim yerime karar alabilecek bir insana ulaştım. Buda benim bu süreçte en büyük şansım. Bu şekilde benim gibi mağdur sıkıntı yaşayan arkadaşlar tavsiyem bana ulaşsınlar ya da size ulaşsınlar her türlü konuda yardımcı oluruz .Hukuki anlamda eğer haklılarsa avukatım sonsuza kadar onların yanında olur.

Yalnızlığın Nirvanasındayım cümlesini kullandınız ve 20 yıldan fazladır bu meslek içerisindesiniz. Tecrübeli bir motorcu ve moto kurye siniz. Yaralamalı kazalara karşı neler önerirsiniz. Bu konuda çalışan kurumlar ne yapmalı yaralanan kuryeler ne yapmalı?

Kurumların profesyonellik adı altında amatörce kurye yani saha çalışanı elemanı kullanmaları. Bu sadece kurumların vermiş olduğu takım tesisatla sahaya sürdüğü elemanlanın can güvenliğini sağladığını düşünmesi en büyük eksikliktir. Çünkü sahada olan insanların başlarına ne geleceği anlık olduğu için kaza ve bela geçirdikleri anda herhangi bir altyapı fonu oluşturulmadığı için çalışan arkadaşlarımız kaza bela geçirdiklerinde anda yapayalnız kalıyorlar. Bu yalnızlıkları gidermek için de maddi manevi destek olması gereken en büyük kurum çalıştıkları kurumdur ama altyapılarında kurum içinde bunları destekleyecek herhangi bir fon oluşturmadığı için herkes çok büyük bir yıkıma uğruyor. Tıpkı benim gibi. Bunun için birleşmemiz lazım. Bunun içinde dernekleşmemiz gerekiyorsa dernekleşmemiz lazım sendikalaşmamız gerekiyorsa sendikalaşmanız gerekiyor.

Fakat bu bağlamda şirketlerin yaptığı en büyük güvence işkolundaki değişiklik oluyor. Çünkü ağır işkolundan farklı bir pozisyona aldıklarından bağlı veya üye olduğunuz dernek ve sendikalar lağvedilmiş oluyor. Bu da bizleri yalnızlığı daha çok itiliyor. Kuryeler olarak bizden istenen en iyi hizmeti verirken, fakat karşısında çok cüzi bir para kazanmamız. Ve kurumlar bizim üzerimizde dehşet bir şekilde para kazanırken bizler ise cüzi bir şekilde bu işleri yaptırılmak zorunda bırakılıyoruz. Muhatap bulamıyoruz muhatap olmadığımız için de bizi devletin kendi kurumuyla başbaşa bırakıyorlar. Maddi manevi desteklerini çekiyorlar ve sürekli oyalama politikaları ile idame ettirmeye çalışıyorlar. Şirket politikasıdır şirket tasarrufu diyerek hep yalnız ve dışarıda kimsesiz bırakılıyoruz.

Yalnız bırakılıyoruz yalnız bırakılıyoruz derken pandemi ile beraber bizim iş kolu anormal bir şekilde iş yoğunluğu arttı ve herkes kurye olmanın derdinde. Yani bugün X bir motor alıp ben kuryeyim diyerek birde kafasına kask takarak x bir restoranda veya x şirketine girdimi bir anda kendini kurye olduğunu zannediyor. Oysaki hava , yol şartlarından hiçbir şeyden haberi yok. Ürün alıp verme kurulacak ilişkiden tutun herhangi bir eğitim almadan kurye olunuyor.
Fakat gerçek anlamda profesyonel anlamda bizim de alt yapımızın olması lazım bunu da dernekler vasıtalarıyla yapılabilir. Son dönemde dönemlerde takdir ettiğim birkaç dernek bunun altyapı çalışmasını yapıyor . Biz profesyonel anlamda bu işi yapacaksak gerekli eğitimleri aldıktan sonra dernekler ve sendikalar altında şirketlere ve çalıştığımız kurumlara gidip bu hizmeti verelim. Bunun içinde altyapılarını oluşturup şirketlerinde bu altyapılarını oluşturmaları lazım. Bir havuz sistemi olarak mağdur durumdaki kaza yapmış olan arkadaşlarımıza destek vermeleri lazım. Bu havuzu oluşturacak olan da yine de bizleriz. dernek ve sendikalardır.