16 Şubat’ta Larnaka’daki Wolt dağıtım çalışanlarının çoğunluğu greve gitti. Bu, bir buçuk yıl önce düzenlenen grevden sonra daha yüksek ücretler ve daha iyi çalışma koşulları için yapılan ilk toplu eylem girişimidir. Aynı gün Lefkoşa’daki meslektaşlarının da greve başlamasını bekliyorlardı ancak başlamadılar.
Bir buçuk yıl önce Lefkoşa, Larnaka ve Limasol’daki Wolt çalışanları 10 günden fazla bir süre greve gittiler. Dayanışma hareketinin yanı sıra şirketle yapılan müzakerelerde onları temsil eden geleneksel sol parti AKEL’e bağlı sendika PEO tarafından da desteklendiler. Bu grevin sonunda işçiler, çalışma durumları hükümetle müzakere edilirken toplu sözleşme yapacaklarına dair söz aldılar. Ancak aradan bir buçuk yıl geçmesine rağmen hala bir sonuç alınamadı.
Dahası, son birkaç hafta içinde, yolculuklar için yapılan ödeme azaltıldı, aynı sürücü birden fazla teslimat aldığında, ikinci teslimat için daha az ödeme yapıldı. Yağmurlu günler ya da diğer aşırı hava olayları için hala bir tazminat ödenmezken, teslimat sürücüleri ya işletme sahipleri ya da müşteriler tarafından kendi hataları olmaksızın pek çok kötü davranışla karşı karşıya kalmaktadır.
İşçiler şikayetlerini acenteleriyle, filo müdürleriyle ve operasyon müdürleriyle paylaştılar ancak değişen bir şey olmadı. Bu nedenle greve gitmeye karar verdiler.
Şirketin tepkisi anında oldu. Grevin ilk gününden itibaren işçilerin hesaplarına son verilmeye başlandı.
Hatta şirket Yunanistan’daki yöneticilerini grevcileri aramak ve onları polise ihbar edecekleri tehdidinde bulunmak üzere harekete geçirdi. Bu sığ bir tehditti çünkü grev yapmak yasaldı ancak işçilerin çoğu ya sığınmacı ya da öğrenci olduğu için polise ihbar edilmeleri sınır dışı edilme tehdidi anlamına geliyordu.
Yerel filo yöneticileri, grevcileri işe geri dönmezlerse hesaplarının feshedileceği yönünde tehdit etmek için harekete geçti.
Bu nedenle Cumartesi günü her geçen saat daha fazla insan işe geri döndü ve Pazar gecesi grev sona erdi.
80 grevciden 25’inin işine son verildi.
Pazartesi sabahı, operasyon ekibinin üyeleri Wolt marketin dışında hiçbir şey olmamış gibi davranan dağıtım işçileriyle konuştular ve işçilere neden şikâyetleriyle kendilerine gelmediklerini ve greve gittiklerini sordular!
Dağıtım işçilerinin büyük çoğunluğu yabancı öğrenciler ya da sığınmacılardan oluşuyor. Bu da onları daha savunmasız hale getiriyor. Greve gittikleri için kimse oturma izinlerini iptal edemese de, bunun başlarının üzerinde asılı duran sürekli bir tehdit olduğunu hissediyorlar.
Aynı zamanda örgütlenmeden de yoksunlar. Dahil oldukları bazı WhatsApp grupları dışında başka bir örgütlenme biçimi yok. Geçen yıl kurulan “sendika” hiçbir yerde bulunmazken, PEO Cuma günü onları ziyaret etti ancak durumlarını takip etmedi.
Dağıtım platformlarındaki işçilerin kendi sendikalarında örgütlenmeleri, eylemlerini kapsamlı bir şekilde planlamaları ve işçilerin hakları için mücadele etme konusunda kendilerini güvende hissedebilecekleri koşulları yaratmaları gerekmektedir. Bugün Wolt işçilerinin karşılaştığı sorunlar diğer şirketlerde de yaşanmaktadır ve milliyet ya da renk ayrımı gözetmemektedir.
Platform çalışanlarının mücadelesi tüm toplumun desteğine ihtiyaç duymaktadır. Onlar bizim yiyecek ve içeceklerimizi getiren, bunu yapamayanlar için alışveriş yapanlardır. Herkesin içeride kalmak zorunda olduğu pandemi döneminde her koşulda çalışan onlardır. Onlar toplumumuzun hayati bir parçası ve makul bir ücret almayı ve daha iyi koşullarda çalışmayı hak ediyorlar.
Bizler, işçiler, öğrenciler ve gençler, onların taleplerini sahiplenmeli ve yalnız olmadıklarını bilmeleri için eylemlerini destekleyerek mücadelelerinde dayanışma içinde olduğumuzu göstermeliyiz.
Kaynak: Cyprus: Wolt delivery workers strike over after vindictive terminations – Internationalist Standpoint