Kuryeler zam beklerken yüzde 30 ücret kesintisi ile karşılaştı

379
Bayram arifesinde ücretlere yüzde 30’a varan kesinti yapan platformlara karşı kuryeler kontak kapattı. Vigo ve Getir kuryeleri, gelir kayıpları ve ağır çalışma koşullarına karşı örgütleniyor.

Vigo ve Getir gibi büyük platformların bayram arifesinde açıkladığı yeni fiyat politikaları, kuryelerin zaten zor olan çalışma şartlarını daha da ağırlaştırdı.

İstanbul’da paket başı ücretlerde yüzde 30’a varan kesintiler yapıldı, haftalık ve saatlik bonuslar kaldırıldı.

Ayrıca Kurban Bayramı’nın ardından Getir’in kesintiyi tüm Türkiye çapında uygulaması bekleniyor.

Kesintiler, Mayıs’ta yıllık enflasyon TÜİK’e göre yüzde 35,41; ENAG’a göre yüzde 71,23 olarak açıklandığı ve Temmuz ayında asgari ücrete zam tartışmalarının yaşandığı bir dönemde geldi.

Geçinebilmek için zaten sınırda yaşayan kuryeler buna karşı İstanbul’un birçok noktasında kontak kapatarak seslerini duyurmaya çalışıyor.

Bu süreçte öne çıkan iki kurye temsilcisi, Evren* ve Mehmet Basutçu ile konuştuk; Vigo ve Getir kuryelerinin yaşadığı zorlukları, tepkilerini ve hak arama mücadelelerini bir araya getirdik.

Vigo kuryesi: Gelirimiz düşüyor, sesimizi duyun

Evren* Vigo’nun yeni fiyat politikasına karşı düzenlenen konvoylu protestoya öncülük eden isimlerden biri. Hem sahada çalışıyor hem de kurye arkadaşlarıyla birlikte seslerini duyurmaya çalışıyor.

Vigo’nun yeni açıkladığı fiyat güncellemesinde paket başı ücretlerde düşüş, haftalık bonusların kaldırılması ve gelirlerin saat aralıklarına göre azaltılması gibi kararlar alındı. Üstelik bu karar Kurban Bayramı arifesinde açıklandı. Geçen yıl da yine bayram öncesinde saatlik garanti ücret uygulaması kaldırılmıştı. Tüm bunlar sahada çalışan biri olarak seni nasıl etkiliyor?

Vigo yönetiminin bizi bayram öncesi bir kez daha kurban ettiğini düşünüyorum.

Yeni fiyatlandırmayla birlikte, P1 belgesi, çantanın ruhsata işlenmesi, motor bakımı gibi ciddi maliyetlerimiz görmezden geliniyor. Yüksek enflasyon altında ezilirken, cebimize giren para da azaltılıyor. Sahada çalışan biri olarak bu değişimden çok olumsuz etkilendim. Attığım paket sayısı aynı kalsa bile elime geçen brüt ücret düşecek.

Size bunu göstermek için hesaplama da yaptım. Örneğin günlük 30 paket atan bir kurye için yüzde 4,77’lik bir gelir düşüşü söz konusu. Sabah 8 akşam 8 çalışan, yani 12 saatlik vardiyada ise 35 paket atan biri yüzde 7,51’lik düşüş yaşıyor.

Dahası var, aynı işletmeden art arda gelen üç paket aldığınızda sadece ilk pakette tam ücret alıyorsunuz. İkinci ve üçüncü paket için yarım ücret ödeniyor. Bu, üçüncü paketi bedavaya götürmek demek.

Gün içinde altı defa birleşen paket alsanız, toplam kaybı siz düşünün. Üstüne gelir vergisi, BAĞKUR, motor bakım ve yedek parça, muhasebeci, yemek, sigorta, muayene, yakıt, KDV ve zorunlu ekipman giderlerini ekleyin. Ve bize ‘reklam taşıyın’ denerek verilen Vigo çantasını da unutmayın. Elimizde kalan neredeyse hiçbir şey.

Üstelik bu işi yaparken canımızı ortaya koyuyoruz. Bu tehlikeli işi her gün trafikte yapıyoruz ve karşılığında sürekli haklarımız budanıyor.

Sosyal medyada başlayan tepkiler kısa sürede İstanbul’un birçok yerinde kontak kapamalara dönüştü. Anadolu Yakası’nda Cumartesi yapılan konvoylu sürüş ise dikkat çekti. Bu eylem nasıl organize oldu, neler yaşadınız?

Her şey bir gecede gelişti. Cuma gecesi saat 23:00 civarında WhatsApp gruplarımıza fiyat güncellemesi mesajı düştü. Bu bizi öfkelendirdi çünkü bu karar, Vigo yönetiminin bize ne kadar az değer verdiğini gösterdi.

Ardından sosyal medya üzerinden birbirimizle iletişime geçtik. Konuştukça durumun ciddiyetini daha çok idrak ettik. Gece geç saatlerde ne yapmamız gerektiğini tartıştık. Sabah erken saatlerde bölgelerde toplanmaya başladık.

Kuryeler olarak dayanışma duygusuyla, şirketin Kozyatağı’ndaki ofisine konvoy halinde gitmeye karar verdik. Çünkü biz sadece kendimiz için değil, ailelerimiz için de çalışıyoruz. Bize yapılan bu haksızlık, ailemize de yapılmış sayılır.

Şu anda bu eylemleri yaparken Vigo’dan talepleriniz neler? Fiyat politikasının geri çekilmesi mi, yeni sözleşme mi, daha uzun vadeli bir çözüm mü? Şirket bu taleplere yanıt vermezse ne olacak?

Öncelikle bu yeni fiyat güncellemesinin derhal geri çekilmesini istiyoruz. Ardından, kuryelerin haklarını güvence altına alacak çift taraflı yeni bir sözleşme yapılmalı.

Aynı tabloyu tekrar yaşamak istemiyoruz. Bu yüzden Getir’den de taleplerimiz var. Bizim ve işletmelerin kullandığı MDU uygulamasının kurye dostu hale getirilmesi gerekiyor.

Eğer taleplerimiz dikkate alınmazsa, toplu şekilde iş yavaşlatma, kontak kapatma ve diğer protesto biçimleriyle mücadelemize devam edeceğiz. Hakkımızı alana kadar geri adım atmayacağız.

Getir kuryesi: Ücret düşüşünü kabul etmiyoruz

Getir Beşiktaş deposu kurye temsilcisi Mehmet Basutçu da aynı görüşlerde. Ücret kesintilerini keyfi olarak nitelendiriyor.

1 Haziran’da Beşiktaş Getir deposunda kontak kapatma kararı nasıl alındı? Bu süreç nasıl gelişti?

Getir yeni kurye fiyatlarını açıklar açıklamaz arkadaşlarımızla toplandık, yeni fiyat politikasını değerlendirdik. Keyfi ve bizi ciddi zarara uğratan yeni düzenlemelere sessiz kalmamak gerektiği noktasında hem fikir olduk. Ortak bir kararla bu şartlarda çalışmayacağımızı belirttik ve kontak kapatma kararı aldık.

Getir’in yeni fiyat politikası sizde nasıl bir gelir kaybına neden oldu? Şirket bu değişikliği nasıl gerekçelendirdi?

Gelirlerimiz ortalama yüzde 30-35 oranında aşağı çekildi. Daha önce paket başı 105 TL ve birleşen (aynı anda alınan ikinci paket) 65 TL kazanç sağlarken artık 74 TL’ye 44 TL gibi düşük ücretlerle çalışmaya zorlanıyoruz.

Bayram arifesinde, sahada insan tutabilmek için birçok firmanın bonus dağıttığı bir dönemde, Getir’in fiyat düşürmesi ve bunu bölge bölge yapması bizi mağdur etti. Tüm Türkiye’de değil İstanbul’da birkaç bölge ve Ankara’da bazı depolarda ücretlerin düşürüldüğü açıklandı ilk etapta. İlk paket ve birleşen paketler üzerinden bakıldığında ciddi bir kaybımız oluştu. Şirket bunu kilometre desteğiyle telafi edeceklerini, daha çok çalışırsak yine aynı parayı kazanabileceğimizi söyledi. Ancak zaten günde 10-12 saat çalışan arkadaşlarımızla birlikte bu dayatmayı reddettik.

Şirket, eylemi kırmak amacıyla dışarıdan Vigo kuryelerini depoya yönlendirdi. Bu girişime nasıl tepki verdiniz? Vigo çalışanlarının yaklaşımı ne oldu?

Biz aynı depoda 13 motosikletli ve arabalı kurye olarak komple kontak kapattık. İkinci gün depoya gittiğimizde Vigo’dan kurye arkadaşların geldiğini gördük.  Ancak sadece iki kişi gelmişti. Kendileriyle bizzat görüştük, süreci anlattık. “Getir’in yarattığı mağduriyete ortak olmayın. O rakamlara kimsenin çalışmayacağını siz de biliyorsunuz. Üç kuruş uğruna birbirimize zarar vermeyelim,” dedik. Onlar da bir daha gelmeyeceklerini söylediler. Bu dayanışma bizim için çok değerliydi. Ekip olarak bu arkadaşlarımızla konuştuk ve bir daha hiçbir şekilde depoya gelmeyeceklerini net bir şekilde ifade ettiler. Bu tutumları için teşekkür ediyoruz.

Getir’in bu politikayı yaygınlaştıracağı görülüyor. Diğer bölgelerdeki kuryelere ve kamuoyuna bir çağrınız var mı?

Biz kuryeler olarak kontak kapatarak, grevi kırmak için gelen arkadaşlarımızı ikna ederek ve sosyal medyada sesimizi duyurarak elimizden geleni yapıyoruz. Ama bu haksızlığın gerçekten çözülebilmesi için sadece bizim değil, Getir müşterilerinin, vatandaşların yani halkımızın da bize destek olması gerekiyor. Hep birlikte olursak kazanabiliriz. Bu nedenle herkesin bu sürece sahip çıkmasını istiyoruz.

Evren olarak verilen Vigo kuryesinin ismi değiştirilmiştir.

Mesut Çeki

Kaynak: https://bianet.org/haber/kuryeler-zam-beklerken-yuzde-30-ucret-kesintisi-ile-karsilasti-308087