Esnaf Kuryelik Tartışılıyor!

2854

Mesut ÇEKİ

Son haftalarda Trendyol Ekspres, Hepsi Jet, Scotty ve Yemek Sepeti kuryelerinin art arda protestolar düzenlemesi kuryelere dair birçok tartışmayı beraberinde getirdi. Başta zam talebi olmak üzere kuryelerin çalışma şartları ve sendikalaşma taleplerine çevrildi gözler.
Eylemler devam ederken kargo ve posta sektörüne yönelik düzenleme yapmakla yetkili olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)nun kurye kullanan şirketlere yeni yaptırımlarda bulunmak üzere harekete geçti diye haberler basına yansıdı. Bu tablo moto kurye gruplarında ve sosyal medyada “Esnaf Kuryelik kalkıyor mu?” tartışması başlamasına yol açtı. Bu konu hakkında Moto Kurye Haber’e onlarca mesaj ve soru geldi. Ortada herhangi resmi bir açıklama olmadığı için on binlerce kişiyi etkileyecek bir konuda spekülatif haber yapmaktan kaçındık. Esnaf Kuryelik hakkında konunun muhatapları ile konuşmak, sendikaların, derneklerin ve bizzat esnaf kuryelerin nabzını tutmak için mikrofonlarımızı onlara uzattık. Yine esnaf kuryelik, platform ekonomileri, işçi sağlığı ve güvenliği üzerine değerli çalışmalar yapan akademisyenler fikirlerini bizlerle paylaştı.
 Video yollamayıp mesaj yazan esnaf kuryelerin bazılarını da paylaşmak istiyoruz;
– “Bence bitiremezler bende Trendyol dayım devlet süt veren ineği kesmez sonuçta vergi veriyoruz.”
– “Hakkını vermeyen şirketler yüzünden hakkını alan biz kuryeler mağdur olmaz umarım bu durumdan.”
– “Esnaf kuryelik güzel fakat benim düşüncem esnaf kuryeye düzenlenme gelmeli ve bunu bende esnaf kurye olarak söylüyorum. e
Ekipmanımız motorumuz herşeyimiz bize ait restorant hiçbir şekilde hiçbir şeye karışmıyor. Fakat bazı durumlar ve bazı gerekçelerde elini taşın altına koymalı, mesela yoğunluk saatlerinde belli bir düzeyde restorant siparişini kapatarak kuryeyi kasmak yerine daha rahat ve hızlı paket attırabilir. Asgari ücret gibi esnaf kuryelerinin paket başına primi de belli bir sınırda başlamalı herkes kafasına göre fiyat vermemeli örneğin bu ekonomik şartlarda en düşük paket başı 15₺(Fiyat temsilidir). Esnaf kuryelik güzel fakat işverenlerin de esnaf kuryelere saygı göstermeleri gerekli. Saygı göstermediği sürece bu kazalar bu dertler tasalar bitmiyecek ve hiçbir kurye yolda giderken nasıl daha hızlı götürüp azar işitmem diye düşünecek yani ben böyle umut ediyorum.”

– “Esnaf kuryelik kalkmalı. Kendi işinin patronu ol motor satıyoruz ayağına insanlara verdikleri paranın on misli bu insanlardan gidiyor yarın öbür gün gider fişleri yüzünden dünya kadar insan patlayacak kimse farkında değil.”

– “Gençleri kullanıyorlar, 30 yaş altı vergi indirimi alıyor diye, bir sene gençler çalışıp bırakıyor. Ssk yok Bağkur ödemesi yapamıyorlar. Aldiklari para saatlik 22 TL paket başı ücret 3 tl adamlara yemek ve yol ücreti de verilmiyor, şu anki sistem kandırmaca.”

-“Esnaf kurye kalkarsa aynı maaşları alamayız bu yüzden sıkıntı olabilir mi diye düşünüyorum.
O zaman şöyle diyim benim fikrim evet esnaf kalksın biz kaza yapınca rapor geçmiyor yıllık izin yok vs haklarımız yok tamamen sigortalı oluruz illaki bir tık aşağı alırız ama vergi bagkur vs ödemeyiz.”

– “Merhaba ben esnaf kuryelik yapıyorum. İşimden ve esnaf kurye olmaktan memnunum çünkü çalıştığım şirkette kendi çalışma saatlerimi seçebiliyor, gün orası diğer işlerime zaman ayırıp farklı alanlarda hizmet verebiliyorum. Başımda mobing yapan bir patronum yok. Esnek çalışma saatlerim gündüz ve gece ve ya tam gün çalışabiliyorum. Çalışırsam para kazanıyorum çalışmazsam dinleniyorum ve bunun tercihi tamamen bana bağlı. Kendi sigortamı kendim ödüyorum. Şirketine bağlı kredi alabilip motorlarıma yatırıp yapabiliyorum. Lütfen esnaf kuryeleri rahat bırakın isteyen bordrolu isteyen esnaf kurye modeliyle çalışabilir. Ben kazançlarımdan ve hayatımdan memnunum.”

Haberi hazırlarken ilgili bütün sendikalara ve birçok dernek yönetimine ulaşmamıza rağmen bazı sendikaların ve derneklerin yoğunluk ve farklı gerekçelerle geri dönüş yapmadıklarını da belirtmek isteriz. Konu hakkında fikirlerini açıklamak isteyen tüm kurumlara Moto Kurye Haber’in sayfaları açıktır.

Ropörtaj video çözümlemesi;

TEHİS Sendikası Eş Sözcüsü Tolga Kubilay Çelik
Son süreçte çok çok konuşulan esnaf kuryeler hakkında bir kaç bir şey söylemek istiyorum. Öncelikle şunu söylemek gerekiyor bizim temel talebimiz moto kuryelerin daha güvenceli bir yaşam ve daha güvenceli bir iş koşulları sağlanmasına yöneliktir. Bütün çalışmamız da TEHİS’in moto kurye özelinde yaptığı bütün çalışma da buna yöneliktir. Biz şuan zaten bilindiği üzere de herhangi bir resmi açıklama da sözkonusu değil. Bu bir kamuoyu yoklaması gibi dolaşıyor ortalıkta. Resmi gazetede açıklandığında bizde daha detaylı öğrenebileceğimizi düşünüyoruz. Ama açıklıkla şunu söylemek gerektiği fikrindeyiz esnaf kuryeliğin iş hukukunu, bütün esnaf kurye olan arkadaşlarımızın iş hukukunun dışında bırakması itibariyle karşı çıkılması gerekildiğini düşünüyoruz. Çünkü bir kaza anında, bir iş cinayeti anında kurye arkadaşlarımız sanki bir trafik kazası geçirmiş gibi oluyor. Bu bizim sendikamızın kabul edebileceği bir şey değildir. Burada iş hukukunun iş kanunun uygulanması gerektiği fikrindeyiz. Bu sebeple de aslında bu ve gereken bir sürü diğer şeyler de, mesela şirket maliyetleri, motorun maliyetleri, teknik ekipman maliyetleri bunların hepsi esnaf kuryeye yüklenmiş durumdadır. Bunların hepsinin ortadan kalkmasının yolu da daha güvenceli daha moto kuryelerin daha insanca bir yaşamını sağlayabileceği iş koşullarını açıklıkla talep ediyoruz.

Araştırma Görevlisi Erkan Kıdak
Herkese merhaba 2022’ye gelindiğinde ekonomik kriz derinleşti ve tüm istihdamın alım gücü düştü. Alım gücü düşen istihdam içerisinde yer alan kişiler harekete geçmeye başladı. Yani işçi sınıfı hareketlendi. Bu hareketin öncüsü olan grup ise kuryeler oldu. Kuryelerin harekete geçmesiyle birlikte özellikle esnaf kurye modeline ilişkin soru işaretleri ortaya çıktı. Ve Bilgi İletişim Teknolojileri esnaf kurye modelinin sınırlandırılması için harekete geçti şeklinde haberler yayılmaya başladı. Bu şu anlama geliyordu. Özellikle posta ve kurye hizmetlerinde faaliyet gösteren şirketlerin toplam istihdamının yüzde onunun kurye kendi işçisi olarak istihdam edilmesi gerekiyordu. Bu oranın arttırılması şeklinde bir gelişme kendisini gösterdi. Peki bu durumda esnaf kurye modeli konusunda bir soru işareti yayıldı toplumsal açıdan. Esnaf kurye modeli ne anlama geliyor. Esnaf kurye modeli kendi hesabına çalışmaya dayalı bir sistem Yani kuryelerin kendi araçlarıyla birlikte gidip şirketlerin çatısı altında çalışması ve bunun karşılığında ücretlerini ücretli çalışan şeklinde almamaları ve birçok açıdan hak kaybına uğramaları sonucunu doğuruyor. Sosyal güvenlik hakkından tutun, örgütlenme hak ve özgürlüklerine kadar. Veya iş hukukunun işçi lehine sağlamış olduğu bir çok sosyal olanaklardan mahrum kalmaları şeklinde kendisini gösteren hak kayıpları yaşamaya başladılar. Ve şirketler, posta ve kurye hizmetindeki bu ana şirketler dağıtım platformları veya diğer şirketler bunu kuryeler için şu şekilde lanse ediyorlar,” kendi işinin patronu ol”. Aslında patronluk mülkiyet ve otoriteye yakından ilişkili bir kavram ve iş üzerinde denetimi içerisinde barındırması gereken bir olgu. Ancak esnaf kurye olarak nitelendirdiğimiz kişiler bu grup kendileri iş üzerinde bir denetime sahip değil ve patronluk sözcüğü havada kalıyor. Bu nedenle patronluk sözcüğüne aldanmadan esnaf kuryelerin hükümet tarafından bu modelin sona erdirilerek işçi statüsüne geçirilmelerini ve tüm kuryelerin eşit ve adil bir biçimde muamele görmelerini talep ediyoruz.

Denizcan İlgöz birbuçuk yıl esnaf kuryelik yaptı
Son dönemlerde esnaf kuryenin kalkacağına dair bir kaç duyumum vardı. Bununla ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Ortala bir bi rbuçuk yıl ben de esnaf kuryelik yapmış bir kuryeyim. Şuanda farklı bir iş yapıyor olsam da. Esnaf kuryeliğin güzel yanları da kötü yanları da var. Ben kısaca size bunlardan bahsedicim. Esnaf kuryelik kaldırılabilir mi? Kadrolaşma süreci vs. tarzında şeyler söylemler var şuanda piyasanın içerisinde. Bu gerçekleşebilir bir durum mu. Şirket açısından kurye açısından ne faydaları var. Bunları anlatmaya çalışacağım ben size biraz. Esnaf kuryeliğin aslında temel mantığında şu vardır. Sekiz saat çalışan bir kuryeye bugün bordrolu personel çalıştıran, sigortalı personel çalıştıran firmalar asgari ücret artı paket başı prim veriyor. Ve bu adamların motorlarını, yakıtlarını, motor bakımlarını vs. tamamen bu firma karşılıyor. Esnaf kuryedeki mantık aslında şudur. Kendi motoruyla çalışır, kendi benzinini verir. Kendi motor bakımını yapar. Ve ortalama sekiz saat çalışan bir insan o firmada alacağı paranın bir tık daha fazlasını kazanır. Aslında eline daha çok para geçer, ama aslında firmanın ödemediği motor kirasıdır, işte bakımıdır, yağıdır, suyudur, benzinidir gibi dediğim masraflar personelden, esnaf kuryeden karşılandığı için eline daha çok para geçmiş olur ayın başında. Ama bunlar çıktığı zaman da asgari ücretin, yani o firmanın verdiği paranın bir tık üstünü kazanır. Esnaf kuryenin dezavantajları da şu durumda, hepimiz kuryeyiz, iki teker üstünde çalışıyoruz. Hepimizin kaza yapma riski İstanbul trafiğinde çok fazla. Durum böyleyken sigortalı bir çalışan kaza yaptığı anda, evinde yattığı süre asgri ücret üzerinden sigortadan para alacak. Ancak esnaf kuryelerimi BAĞKUR’a bağlı olarak çalıştıkları için yattıkları süre içerisinde bir bakkal esnafıyla aynı gölen bakıldığı için devlet açısından bu insan yattığı zaman bir para kazanmayacak. Nasıl olsa BAĞKUR’lu nasıl olsa bu adamın bir şirketi var. Yattığı zaman arkasına para koymuştur mantığı devreye giriyor burada. Ancak tabi bütün esnaf kuryelerimiz bu parayı arkasına koymadığı için kaza yaptığı zaman, bir sakatlık durumunda zor duruma düşüyorlar. Yani aslında motosikletli esnaf kuryey.i bir bakkalla, bir tuhafiyeyle aynı mantığa sokmamız burada biraz mantıksız. Esnaf kurye için nasıl bir düzenleme gelmeli benim açımdan söyleyecek olursam buna şirketlerin yapabileceği bir şey yok. Çünkü şirketler bunu aslında tamamen prosedüre uygun bir vaziyette yapıyorlar. Personellere de normalde kazanacağı paradan daha fazlasını veriyorlar. Yani bugün 12-13 saat çalışan bir esnaf kurye, markadan markaya değişebilir ama aralarında ufak tefek rakamlar oynar. Ortalama 15 ila 20 bin lira. Gerçekten performansı güzel çalışan bir adamın 25 bin liraları gördüğünü gördüm ben gözlerimle. Bir ay içerisinde kazandığı rakam bu. Tabi bunun içerisinden 6-7-8 bin lira giderleri çıktığı zaman ortaya kalan meblağlar. Büyük paralar, bir kurye için. Ama tabi bu 13 saatlik çalışma içerisinde siz sosyal yaşantınızdan ve yani hayatınızdan feragat ederek iki teker üzerinizde canınızla başınızla çalışıyor olacaksınız. Devletten bunun için ne yapılması gerekir. Ben ona gelim. Ben kendi açımdan söylüyorum. Esnaf kurye mantığındaki BAĞKUR’lu personellerin bir kere ayrılıp yattığı zaman bu insanlara destek verilmesi gerekiyor. Çünkü şuanda on binlerden fazla sadece İstanbul’da esnaf kurye çalışıyor. Türkiye genelinde daha fazla esnaf kurye çalışan var. Bu insanlar her an kazayla ölüm riskiyle baş başa çalışıyorlar. Hani ölümün nefesini enselerinde hissederek motor süren insanlar. Bundan kaynaklı benim düşüncem devletin buna bir el atması lazım. Yani kadrolaşmak işte yok şirket sigortasını yapsın, kadroya alsın derseniz. Bugün esnaf kuryelerin hiçbiri asgari ücretle çalışmaz yani arkadaşlar bu bir gerçek. Ben bugün 15 bin para kazanan bir esnaf kuryeye gel kardeşim 4250 lira al, paket başı 2 lira bonus verecem sen bana çalış dersem,bu adam bana arka tarafıyla gülücek ve çalışmayacaktır otomotikmen. Çünkü bu adam 15-20 bin lira para kazanıyor aylık. Şimdi bu konuda da kadrolaşma sürecine geçildiği zaman kimse zannetmesin ki şirket ona 8-10 bin lira maaş verecek. Bugün YEMEK Sepetinin durumunu görüyorsunuz. Bordrolu personeller eylem yapıyor, grev yapıyorlar. Paralarının arttırılması için Ama aslında Yemek Sepeti devletin ona dayattığı rakamı personeline veriyor. Ben buna haktır demiyorum. Ama sonuç olarak Yemek Sepeti devletin dayattığı parayı kuryesine veriyor. Yani aslında bu adamın daha fazla bir şey verme lüksü yok. Bu adam nasıl kazanacak. Esnaf kurye olarak kazanacak. Bence devletin bu esnaf kuryenin sosyal ve sağlık açısından aldığı yaraları kapatması gerekiyor. Ama bunu kapatacak kişinin şirketler olduğunu katiyen düşünmüyorum. Şirketlere yüklenirse esnaf kurye mantığı da kadrolaşmaya dönerse benim gözümde biter ve tamamen bordrolu sigortalı personellere döner. Bu şekilde de hiç kimsenin para kazanabileceğini de düşünmüyorum.

DİSK/NAKLİYAT-İŞ Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu
Esnaf kurye modeli Türkiye’de de, Avrupa ülkelerinde de, dünyanın çok ülkelerinde de işverenlerin daha güvencesiz, kayıt dışı, belirlenen iş kanunlarına aykırı olarak çalışma biçini dayatılan çalışma ilişkisi. Mevcut Türkiye’deki uygulaması aslında, Türkiye’deki mevcut iş kanuna da aykırı bir düzenleme.Yapılma çalışılan yasal düzenleme aslında, bu yasal düzenlemeyle bir anlamda esnaf kurye modelini bir yönüyle de meşrulaştırılıyor. Yani ne kadar sınır götürülüyor gibi gözükse de esnaf kurye modelinin diğer bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi yasaklanması gereken bir çalışma şeyisi. Çünkü esnaf kurye modeliyle tek taraflı olarak işverenlerin belirlediği bir iş sözleşmesiyle çalışanlar aslında mevcut iş kanunun gerisinde çalışmaya zorlanıyor ki kaldı ki burada alt üst işveren ilişkisi olarak da baktığımızda aslında Türkiye’deki iş kanuna göre de esnaf kurye ilişkisi üst işverenin işini alt işveren yani esnaf kurye ye devretmesidir. Bu aslında hukuken de mevcut yasalara göre kabul edilen bir ilişki değil. Çünkü işveren asıl işi alt işverene, esnaf kuryeye, acenteye devredemez. Bununla ilgili bizim sendika olarak açtığımız bazı davalar var. Kazanılmış davalar var yani kargolarda acente ilişkisini dahi bir kapsamlı gözüken acente ilişkisinin bile mevcut iş kanuna uygun olmadığını. Yani asıl işin alt işverene devredilmesi durumunda tüm çalışanların asıl işverenin işçisi sayılması gerektiği gibi kazanılmış yargıtaydan onaylanmış kararlar var. Bu bakımdan esnaf kurye modeli özellikle kuryelerde, kargolarda lojistik işletmelerde ve diğer işletmelerde yaygınlaştırılmaya çalışılan tamamen tüm çalışan işçileri mevcut işçi haklarının da gerisinde çalışmaya zorlayan güvencesiz, örgütsüz bırakmayı amaçlayan bir çalışma ilişkisi. Yasaklanması gereken bir ilişki. Mevcut yasal düzenlemeyle bu bir anlamıyla da meşrulaştırılmaya çalışılıyor.Bunu da doğru bulmuyoruz sendika olarak.

Trendyol Kuryesi
Arkadaşlar merhaba bu son dönemde başlayan esnaf kurye tartışmalarına dair bir kaç şey bende söylemek istiyorum. Yani esnaf kuryenin sisteminin yaraları da var olumlu yanları da var olumsuz yanları da var. Tabi en başında bugün tercih de meselesi. Yani aslında benim güzümden bence olumsuz tek yanı işçi olmaktan kaynaklı hakların olmaması. Yani işte yıllık izin kıdem tazminatı vs. gibi şeyler. Ama bence olumlu yanları olumsuz yanının üstünü örtüyor. Yani işçi olmaktan yana haklarımı yok ama patron olmaktan kaynaklı haklarımız var. Tabi bu çalışılan şirkete göre de değişiyor. Ben kendi çalıştığım şirket adına söylüyorum. Yani çalışan saati kişinin kendisinin belirlemesi kazancını kişinin kendinin belirlemesi bunlar güzel şeyler. Hakikaten kimseye aynı zamanda ……. edilmemesi, başımızda patron olmaması bunlar güzel şeyler. Örneğin canınız sıkıldığında sistemi kapatıp gidebiliyoruz. Veya hava koşulları çalışmaya elvrişli değil çalışmamayı tercih ediyoruz. Çalışmayabiliyoruz. Yani tabi ki de çalışmadığımızda bunun parasını alamıyoruz. Buda gayet normal bence. Çalışmadığınız bir günün parasını alamamak. Ama şöyle de bir şey var restoran kuryelerin örneğin geçen kar döneminde yasaklı olduğunda pek çok yer çalıştı yani. Patron zorla çağırdı. Bugün dedi çalışacaksın dedi. Veya kimisi hatta yayan paket attırdı. Paket attırmasa bile tutum angarya işler yaptırdılar. Yani ben daha öncede ……… çalışmış birisi olarak esnaf kurye siteminden gayet memnunum. Bazı arkadaşlar şunu diyor kaza durumunda şirket bir sorumluluk almıyor. Evet teknik olarak almıyor ama şöyle şirketin anlaşmalı olduğu bir sigorta acentesi ferdi kaza sigortası yaptı. Buda belli durumda belli miktarda bazı şeyleri karşılıyor. Kazada……… Bence gayet yeterli bir şey. Benim düşüncem bu. Tabi bazı düzenlemeler yapılacağı söyleniyor. Ne olur nasıl olur bilemiyoruz. Ama esnaf kuryenin tamamen kalkması mümkün değil. Bence kötü olur. Ama yan haklar arttırılabilir. Yan haklar her zaman arttırılabilir. Ben 3-4 aydır esnaf kurye olarak çalışan biri olarak sistemden esnaf sisteminden gayet memnunum.


İSİG Gönüllüsü ve Akademisyen Aslı Odaman
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Gönüllüsü ve Akademisyen Aslı Odman, 2011’de beri Türkiye’de bütün iş kollarında iş cinayetlerini belgeliyoruz. Geçen sene en az 27 kuryenin ismiyle, sanıyla, yaşıyla öldüğünü belgeledik. Bu sayının bundan çok daha yüksek olduğunu biliyoruz. On iki yaşından atmış yaşına kadar kuryelerin trafik kazalarında, yolda gördükleri şiddetle, aparmanda boş bırakılmış aparman boşluğuna düşerek öldüğünü belgeledik.Bundan çok daha fazla olduğunu biliyoruz. Ama Türkiye’de trafik kazalarında meslek bilgisi girilmediği için herhangi veri tutulmuyor.Basına yansıyanlar, sosyal medyaya, örgütlenmeyle ilgi oldukça yansıyanlar dışında. Bu rakamın bundan çok daha olduğunu düşünüyoruz. Bide meslek hastalıkları var. Hepimizin yakından yaşadığı eklemlerle ilgili ciğerlerinizle ilgili bu durumlarda meslek hastalıklarını tanı koyamadığı bir sistemde yalnızca işçilerin sırtına, ailelerin sırtına yükleniyor. Ne yapılabilir? Şuanda en acil meselelerden biri Türkiye’de işyeri tehlike sınıflandırmalarında bu şekilde kara taşımacılığı, evlere paket teslimatı, tehlikesiz az tehlikeli sınıfta görünüyor. Bunun tehlikeli sınıfa geçirilmesi için bir mücadele verilebilir. Bunun doğrudan ücretlere yansıması yok ama gerçekten işverenin işçi sağlığı iş güvenliği konusunda sorumluluk alması için bu ciddi baskı haline gelebilir. Bir yandan da kamuoyu bugün pek çok direnişte gördüğümüz gibi ne bedelle nasıl bir can ve sağlık bedeliyle bu hizmetin, bu toplumsal faydalı hizmetin devam etmesi gösterilebilir. Bu birinci mesele ikincisi de burada işçi sağlığı ile ilgili sağlı ve can kayıplarımızda kesinlikle işveren sorumluluk almıyor. Kadrolu olduğumuz zaman bile bu bir baskı, yani kanunen sorumluluklarını yerine getirmiyorlar bide en önemli tehlike burada hileli kendi hesabına çalıştırma anlamına gelen esnaf kurye. Neden hileli kendi hesabına çalıştırma diyorum? Ve altını çizmek istiyorum, Avrupa Birliği sürecinde de büyük büyük………. UBER gibi şirketlerin kurduğu esnaf kurye kendi hesabına çalıştırma solo istihdamı formlarının usulsüz olduğu esasında hileli bir şekilde bir iş ilişkisinin üzerini kapattığına dair gidişat var. Bu büyük ihtimalle Avrupa Birliğinde bir iki sene içerisinde bu büyük şirketler kadrolu çalıştırılmaya zorlanacaklar mevzuat olarak da. Niye bunu tercih ediyorlar? Tabi ki bütün masrafların dışsallaştırılması ve bir tek masraf da değil biliyorsunuz sistemler çıktı. Performans sistemi ve paket atma üzerinden işledikçe yani geçimlik ücreti elde etmek için insanlar deli gibi paket atmaya başladıkları zaman oluşan risklerin hepsini de dışsallaştırmış oluyor bu şirketler. Karlarını hem kurduğu bu yeni sattıkları ürünlerin finansmanları için kredi peypoları vs. genişletirken bir yandan da ücretleri ve riskleri dışsallaştırarak genişletiyorlar. Yani esasında canınız ve sağlığınızın riskleri siz ödeyemediğiniz BAĞKUR’larınızla kaybettiğiniz uzuv ve sağlığınızı da kendinize ve ailenize ödetip yani öz sömürü yaparken bu şirketler kendi karlarına kar katıyorlar. O yüzden işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili mücadele bu hileli esnaf kuryelik , hileli kendine çalıştırmaya karşı mücadeleyle içiçe geçiyor. Bilelim ki AB seviyesinde başkaları da geliyor. Yakında Türkiye’de satın almalar yapan, işte Delovera gibi veya Türkiye bazı startaplar da bu yöne gitmek zorunda kalacaklar. Bu direnişler o yüzden çok önemli. Dünyada son üç yılda beş yüzden fazla tekil kurye direnişi olduğu gözüküyor. Hem alan büyüdükçe hareketlenen bir alan. Birbirimize ses veren ve hep aynı nedenlerle direnişe geçen. Çıktı ve performans sistemleri, paket hakkı üzerinden riski işçiye kitleyen ve sürekli çalıştıran sistemlere karşı aynı zamanda ………. kendi ismi de olan aşırı çalıştırmadan ölümlere karşı bu direnişler. Ve istediği zaman işçi hem kendi hesabına çalışıyor gösterip, aynı zamanda da istediği gibi ücretlendirme fiyatlarını değiştirebilen şirketlerin test edilmeyen azaltılmayan dizginsiz güçlerine karşı direnişiniz kavi olsun. Bugün verdiğiniz direnişini esasında hemşirelerin-doktorların-akademisyenlerin ve kendi hesabına hileli bir şekilde kendi hesabına geçilmesine karşı verdiğiniz öncü bir mücadele. Amerika’da esnaf hemşire, Türkiye’de doktorların esnaf çalışması başlamış durumda. O yüzden bu mücadelelerin yalnızca dayanışmayla değil yani bir dayanışma iyiliğiyle değil kendi işyerimiz ve kendi işkollarımız için de faydasını görüyoruz. Yanınızdayız.

TEHİS Motokurye Komisyonu Sözcüsü Mehmet Timurtaş
Merhaba arkdaşar. Ben TEHİS Motokurye Komisyonu Sözcüsü Mehmet Timurtaş, aynı zamanda esnaf kuryeyim. Kuryelik de yapmaktayım. Kuryelik işinde çalışıyorum henüz. Bazı arkadaşlar esnaf kuryeliğin kaldırılacağını söylüyor. Bu tamamıyla yalan. Bizler TEHİS ve arkadaşlarım olan motokuryeler olarak esnaf kuryeliğinin iyileştirilmesini istiyoruz. Ne gibi mesela kaza yapıyoruz kolumuzu sakatlıyoruz, ayağımızı sakatlıyoruz, karşımızda bir muhatap yok. Bizler istiyoruz ki sakatlandığımız zaman yani kaza geçirdiğimiz zaman hem devlet güvencesi altına girmek istiyoruz. Hiçbir şekilde hiçbir haktan yararlanamıyoruz. Biz bunun üzerine çalışıyoruz. Yani güvenceli bir zemini hazırlamaya çalışıyoruz. Esnaf kuryeliğin kaldırılacağı külliyen yalandır doğru değildir. Sadece iyileştirilmesi üzerine çalışma yapıyoruz. Yani hiçbir şekilde arkadaşlarımız sakat kalıyorlar muhatap bulamıyorlar. Biz bunu iyileştirmek üzerine bir çalışma yapıyoruz. Aynı zamanda ilk başlarda ne yapıyorlardı esnaf kuryeliği 10 saatte 12 saatte 60 paket daha az kuryelerle 50 paket 60 paket attırmalarını sağlıyorlardı. Bu şekilde teşvik ediyorlardı. Daha sonradan ne yaptılar 20’ye 30 kurye olan sayıyı 60 pakete 50 kuryeye 60 kuryeye çıkardılar. Yani paketleri daha hızlı götürsün, daha çabuk ulaşsın diye. Ne oldu git gide bizim paket sayılarımız düşmeye başladı. Kazanmamaya başladık. Bunun önüne geçmek için sadece iyileştirme yapmak istiyoruz. Bunun için teşvikte bulunuyoruz. Yoksa esnaf kuryeye karşı değiliz. Esnaf kurye kaldırılacak söylemi de yalandır. Sadece iyileştirilmesi için teşvikte bulunuyoruz. Yani bunun üzerine çalışıyoruz. Teşvikte bulunuyoruz.

Bir Esnaf Kurye
Arkadaşlar merhabalar. Esnaf kuryelik kalktığı taktirde ben ve benim gibi çalışan bir çok esnaf kardeşlerimizin kazançları yarı yarıya düşecektir. Bunun farkındayızdır. Esnaf kuryelik kalksın istemiyoruz. Bu benim şahsi fikrim tabi ki. Ama bazı konularda, kaza ve hastalık gibi şeylerde şirketlerimize destek sağlamasını istiyoruz. Bununla alakalı bir düzen gelirse biz de memnun oluruz. Bu akışın böyle sürmesi bizim için yani esnaflar için daha iyi olacağını düşünüyorum. Diğer kurye arkadaşlarımın da görüşlerini öğrenmek isterim. Herkese de iyi çalışmalar.

Umut-Sen Örgütlenme Koordinatörü Başaran Aksu
Moto kuryeler ve kuryeler araçla kurye taşıyıcılığı yapan arkadaşlar, ciddi endişeler içerisindeler. Son yükselen eylemlerle hayat şartlarında ciddi bir talepleri, ekonomik döngüleri döndüremez durumda seslerini yükselttiler. Türkiye kamuoyunun gündemine oturdular. Oturunca da her bu tarz durumda bakanlık bir düzenleme yapacağına dair bir açıklama yaptı. Fakat düzenlemenin içeriği tartışmalı. Ne olduğu bilinmiyor ve bu düzenleme taslağı da sendikalarla da paylaşılmadı. Kamuoyuna yansıyan kısmıyla da biliyorsunuz yüzde onunun sendika kapsamında olması gerektiği söyleniyordu. Bu oranın biraz daha yukarıya çekileceği söyleniyor. Şimdi mesele şu, moto kurye arkadaşlar açısından esnaf kurye ……… iş ortağı pozisyonu çalışan arkadaşlar açısından bir örgütlenme zemini şart, bu dernek olur, kooperatif olur, oda olur ama bir yol arıyoruz. Hem Trend yo’da hem HEPSİ JET’de, hem SKOTİ’den arkadaşlarla yoğun tartışma yürütüyoruz bu konuda. Olması gereken şey şu bu ticaret sözleşmelerinin kuryeler lehine düzenlenmesi yani sözleşmelerde kuryelerin de eşit bir taraf olarak, gerçek manada eşit bir taraf olarak gösterilmesi. İki hem SGK kapsamına alınıp, hem ticari sözleşme kapsamında devam edilmesini sağlanması lazım. Bu mümkündür. Büyün kuryelerin hem sosyal güvenlik şartlarına kavuşturulması, hem de ticari sözleşmelerde moto kuryerin kuryelerle eşit pozisyona getirilmesi. Bakanlık bir düzenleme yapacaksa bunu dikkate alarak yapmalıdır. Yani şirketler hem SGK’ları ödemelidir. Hem de ticari anlaşmalarda kurye ve moto kurye arkadaşların pozisyonlarını güçlendirecek ve uluslararası tekellerle eşitleyecek bir konumu sağlamalıdır. Bizim anlayışımı ve mücadelemiz bu. Bu doğrultuda çabalarımızı sürdürüyoruz.

***Türkiye’de son zamanlarda esnaf kuryelerin eylemleriyle aşina haline geldiğimiz platform ekonomileri dünya üzerinde uzun zamandır bir fenomen aslında. Bunlar kontrol ettikleri iş gücünü esnaf kurye serbest çalışanı yada servis sağlayıcıları olarak isimlendiriyorlar ve bu insanları işçi olarak değil kendi nam hesabına çalışan olarak nitelendiriyorlar. Bu sayede yüz milyonlarla ifade edilen bir iş gücünü güvencesizleştirdiler ve bu güvencesizliği geleneksel sektörlere yayabildiler. Platformların başarısı da burada aslında bu güvencesizlik dalgasına karşı dünya üzerinde ciddi eylemler örgütleniyor ve bu eylemlerde iki ana talep öne çıkıyor. Birincisi ücret ikincisi yasal statü. Ücret talebi işçilerin zaten işçi olmaktan kaynaklı haklarının zayıf olduğu ülkelerde daha çok ön plana çıkıyor. Örneğin Latin Amerika, Asya ya da Avrupa’nın bir bölümünde ücret eylemlerin baskın bir konusu haline gelmiş durumda Genel olarak yürüyüş gösteri ya da denetimsiz grev adını verdikleri çevirim dışı olma gibi eylem metotlarını kullanıyorlar. Ve bu eylemler daha çok taban sendikaları ya da sendika dışındaki işçi örgütleri tarafından örgütleniyor. Çünkü bu aktörlerin geleneksek kaygıları yok iş kolu baraj toplu sözleşme gibi engeller fiili mücadeleyle kolaylıkla aşılabilecek engeller. Bu sendikalar ya da bu aktörler için. Bu aktörler aynı zamanda tepkisel eylemler örgütleme konusunda başarılılar. Anca kazanımları kalıcılaştıracak araçlara erişimleri ne yazık ki yok. Örneğin toplu sözleşme yapmak bu sendikalar için, bu aktörler için ya mümkün değil ya çok zor. Bunun yanında da yasal statüler için verilen mücadelelere de Amerika Birleşik Devletlerinde ve Avustralya’da rastlayabiliyoruz. Daha çok bu mücadeleler kurumsal sendikalarla örgütleniyor ve mahkeme yoluyla hak arama ya da parlamentoya yasal bir düzenleme için baskı yapma, lobi yapma gibi araçları kullanıyorlar. Ama bu sendikaların geleneksel araçlarla hareket etme alışkanlığı ne yazık ki platform ekonomileri gibi kuralsız bir vahada her zaman başarı sağlayamıyor. Bu iki farklı mücadele ve iki farklı aktör grubu aslında birbirinin alternatifi değil aksine bunu birbirlerini zenginleştirebilecek bir fırsat olarak görmek gerekiyor. Taban sendikalarının spontane yaratıcılığı ile kurumsal sendikaların mücadele deneyimlerinde harmanlaya bilirsek bu dünya üzerinde verilen platform ekonomilerine karşı verilen mücadeleyi bir üst faza geçirebilir. Ve kazanımları kalıcılaştırma konusunda başarı sağlayabilir.